MAL PAYLAŞIMI NEDİR?

Ankara Mal Paylaşım Avukatı Elif Yiğit, Mal rejiminin tasfiyesi halk arasında bilinen adıyla Mal Paylaşımı davası, mal rejiminin sona ermesi ile
gündeme gelen Ankara Mal Paylaşımı Avukatı olarak uzman olduğumuz bir dava türüdür. Mahkeme
tarafından evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona ermesine ya da mal ayrılığı rejimine geçirilmesine
karar verilmesi durumunda mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermektedir. Mal rejimi
ölüm ile birlikte de sona ermektedir.

Boşanma Durumunda Mal Paylaşımı:

BOŞANMA SONRASI MAL PAYLAŞIMI DAVASI / ANKARA MAL PAYLAŞIMI AVUKATI

Herhangi bir sözleşme yapmaksızın evlenme ile birlikte eşlerin katıldığı rejim edinilmiş mallara katılma
rejimi olmaktadır. Bu rejim sonlandığında rejimin tasfiye işlemi başlamaktadır. Tasfiye işlemi sonucunda
eşlerin katılma alacağı ile değer artış pay alacağı tespit edilmektedir. Sonrasında taraflara mallar
paylaştırılmaktadır. Mal rejiminden kaynaklanan uyuşmazlıklar boşanma davasının ferilerinden değildir.
Boşanma davasından ayrı açılan bir davaya konu olabilmektedir. Ankara Mal Paylaşımı Avukatı olarak
sizlere bu konuda hukuki destek vermemizi isterseniz bizi her zaman arayabilirsiniz.

MAL PAYLAŞIMI NASIL YAPILMAKTADIR?- Ankara Mal Paylaşım Avukatı

Mal rejimi sona erince edinilen mallar tasfiye edilmelidir. Mal varlıkları tasfiye anındaki rayiç değerleri
ile hesaplanır. Yargıtay’ın kararlarına göre tasfiye tarihi karar tarihi olmalıdır. Mahkemece, tasfiye
konusu malın karar tarihindeki değeri belirlenmelidir.


Medeni Kanunumuz 01.01.2002 yürürlük tarihli olup mal paylaşımı konusunda 01.01.2002
tarihinden önceki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar ile bu tarihten sonraki dönemin tabi olduğu
hukuki kuralları ile aynı değildir. O tarihten önceki mal rejimi ile sonraki mal rejimi farklıdır. 01.01.2002
tarihinden önceki dönemde eşlerden biri tarafından satın alınan mal üzerinde diğer eşin hakkı
bulunmamakta yani Mal Ayrılığı Rejimi geçerliydi.

01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde yürürlüğe
giren mevcut Medeni Kanunumuz ise aksine bir kararlaştırma olmadıkça edinilmiş mallara katılma
rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir. Bu rejime göre eşlerin evlilik içerisinde elde ettikleri mal
varlıkları yarı yarıya paylaşılmaktadır.

YASAL MAL REJİMİ OLAN EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile eşler arasında aksine
sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu rejim
eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mallara diğer eşin malın değerinin yarı oranında ortak olması
esasına dayanır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel
mallarını kapsar.

YASAL MAL REJİMİNE TABİ OLAN EDİNİLMİŞ MALLAR NEDİR?

Her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değeridir. Bu tür
malların neler olduğu Türk Medeni Kanununda sayılmıştır;
Çalışmanın karşılığı olan gelirler. Evlilik birliği içerisinde eşlerin bedensel ve zihinsel çalışmalarının
karşılığı olarak elde ettikleri gelirlerdir. Mesela;

maaş, aylık ücret gibi gelirler Sosyal güvenlik veya
sosyal yardım kurum ve kuruluşların veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin
yaptığı ödemeler: Evlilik birliği içerisinde eşlerin aldıkları emekli maaşı, işsizlik maaşı, kısa çalışma
ödeneği, emekli ikramiyesi, yaşlılık maaşı, kıdem ve ihbar tazminatı gibi ödemeler çalışma gücünün
kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar:

Ankara Mal Paylaşım Avukatı
Ankara Mal Paylaşım Avukatı

Trafik ve iş kazaları nedeniyle ödenen tazminat Kişisel malların
gelirleri: Kişisel mallar tasfiyeye konu olmasa da kişisel malların gelirleri tasfiyeye konu olmaktadır. Zira
bu mallar edinilen mal olarak sayılmaktadır. Mesela miras yoluyla elde edilen taşınmazın kiralanması
sonucu elde edilen kira geliri. Bu şekilde elde edilen kazanç tasfiyeye konu olmaktadır.

Edinilmiş
malların yerine geçen değerler: Evlilik birliğinin devamı süresince edinilmiş malların yerine geçen
değerler, edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir. Hâkim malların tasfiyesi sırasında malların hangi
kategoriye girdiğini belirler. Diğer eş artık değer hesaplaması yapıldıktan sonra bu malların yarısı
üzerinde hak sahibi olur.

Hemen Ankara Mal Paylaşım Avukatına Sor

KİŞİSEL MALLAR NEDİR?

Kişisel mallar, mal rejimine tabi değildir. Bu tür mallar eşlerin kişisel malı niteliğindedir. Dolayısıyla
diğer eşin bu mallar üzerinde herhangi bir alacak hakkı yoktur. Mal tasfiyesi ile beraber her eş diğer eşte
bulunan kişisel mallarını geri alır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda kişisel mallar sayılmıştır.
Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya:

Eşlerden birinin şahsi kullanımına özgülenen
mallardır. Mücevherler, kıyafetler, günlük kullanılan araçlar, bilgisayar, gözlük, telefon, tıraş makinesi vs.
mal rejimi başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi
bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri:

Eşlerden birisine miras olarak
kalan mallar o kişinin kişisel malı olarak sayılmaktadır. Ayrıca eşlerden birinin şans oyunlarından veya
şansa dayalı yarışmalardan elde ettiği gelirler. Bu tür gelirler karşılıksız kazanma olmasından dolayı o
kişinin kişisel malı olarak kabul edilmektedir.


Manevi tazminat alacakları: Eşlerin evlilik birliği süresince elde ettikleri manevi tazminatlar kişisel mal
sayılmaktadır.
Kişisel mallar yerine geçen değerler: Evlilik birliğinin devamı süresince eşlerden birinin kişisel malı
yerine geçen mallar yine o kişinin kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Örnek olarak evlilik birliği
içerisinde kendisine miras kalan eş, kalan miras malı ile bir ev satın alırsa satın alınan bu ev, evlilik
birliği içerisinde alınmış olmasına rağmen kişisel mal sayılmaktadır. Yine bu ev satılarak yerine bir araba
alınması durumunda alınan araba kişisel maldır.


Kanunda bu şekilde sayılan kişisel mallar dışında eşler, mal rejimi sözleşmesi yaparak bir mesleğin icrası
veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan ve edinilmiş mallara dâhil edilmesi gereken malvarlığı
değerlerinin kişisel mal sayılacağını veya kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağı
hususunda anlaşabilirler.

EŞİN RIZASI HİLAFINDA EVLİLİK İÇERİSİNDE SATIN ALINAN MALIN TASARRUFU MÜMKÜN MÜ?

Eşler; yasal sınırlar içerisinde mallarını yönetme hakkına sahiptir. Bu mallardan yararlanma ve bu mallar
üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi bulunmaktadır. Eşlerden biri diğerinin rızası olmaksızın paylı
mülkiyet konusu mal üzerindeki payında tasarrufta bulunamaz. Mesela , evlilik birliği içerisinde edinilen
malların gelirleri ile satın alınacak olan arabayı düşünelim. Bu arabaya yönelik diğer eşin rızası var ise
satın alan eş tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.

EŞİMİN BORCUNDAN DOLAYI BANA YÖNELİK HACİZ İŞLEMİ YAPABİLİRLER Mİ?

Türk Medeni Kanununa göre eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.
Dolayısıyla evlilik birliği süresince eşlerden birinin borcu nedeniyle diğer eşin mallarının haczedilmesi
mümkün değildir.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINI KİMLER AÇAR?

Tasfiye davasını davacı olarak, ölüm halinde sağ kalan eş veya mirasçıları; boşanma veya evlenmenin
iptali halinde eşler veya ölmeleri halinde mirasçıları; diğer eşe veya mirasçılarına karşı açar. Dolayısıyla
mal rejimi tasfiyesi davalarında, davanın tarafları; eşler, eşlerden biri veya her ikisi ölmüş ise mirasçıları,
duruma göre borçlu eşin alacaklısı ya da alacaklıları da olabilmektedir.

Hemen Ankara Mal Paylaşım Avukatına Sor

MAL PAYLAŞIMINA İLİŞKİN DAVA AÇMANIN ŞARTI NEDİR?

Mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davanın açılabilmesi için, mevcut mal rejiminin sona ermesi
gerekir. Yukarıda açıkladığımız nedenlerden birinin varlığı halinde mal rejiminin tasfiyesi mümkündür.
Bu tür davaların alanında uzman Mal Rejiminin Tasfiyesi Avukatı veya Ankara Mal Paylaşımı Avukatı
(Alanında uzman bir Ankara mal paylaşımı avukatı) sürecin yürütülmesi hak kaybına uğramamak adına
önemli bir husustur.

MAL PAYLAŞIMI DAVASI, BOŞANMA DAVASI KESİNLEŞMEDEN AÇILIRSA NE OLUR? BEKLETİCİ MESELE NEDİR?

Boşanma, evlenmenin iptali veya mal rejiminin değişikliği gibi davalardan birinin açılmış olması halinde
bu davalarda yargılama süreci devam etmekte ise; derdest mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava, devam
eden davaların sonucunu beklemelidir. Mesela açılan bir boşanma davasını düşünecek olursak mal
rejiminin sona ermesi boşanma kararının kesinleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla boşanma davası devam
ederken açılan mal rejiminin tasfiyesi davası (mal paylaşımı davası) boşanma davasının sonucunu ve
kararın kesinleşmesini beklemek zorundadır.


Mal rejiminin tasfiyesi davası (Mal paylaşımı davası) boşanma davası ile birlikte tek davada açılamaz.
Hak kaybına uğramamak adına ayrı bir dava olarak ivedilikle açılması kişilerin çıkarlarını koruması
açısından uygundur. Öyle ki eşlerden birinin evlilik birliği içerisinde edinilen malları satmak suretiyle
kaçırma ihtimali söz konusudur. Buna benzer bir işlemin yapılmasını önlemek adına mal paylaşımı
davası açılmalıdır. Bu davayla evlilik birliği içerisinde edinilen mallara ivedilikle ihtiyati tedbir kararı
aldırılarak malların satışı önlenir.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA ZAMANAŞIMI VAR MI?

Mal paylaşımı davasında zamanaşımına yönelik kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay
tarafından benimsenen ve uygulamada geçerli olan görüşe göre bu tip davalar 10 yıllık zamanaşımı
süresinin tasfiye davalarında da uygulanması gerektiğine yöneliktir. Zamanaşımın süresi, tasfiye ölüm
nedeniyle gerçekleşmişse ölümle birlikte başlamaktadır. Boşanma veya evliliğin iptali nedeniyle
gerçekleşmişse bu davaların kesinleşme tarihinden itibaren başlar.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Mal durumunun ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya mahkeme
kararı ile mal ayrılığına karar verilmesi nedeniyle mal rejimi sona eriyor ise bu davalarda eşlerden birinin
yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri beraber oturdukları yer mahkemesi yetkilidir.
Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

AVUKAT MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA GEREKLİ MİDİR?

Mal paylaşımı davası özel bir alandır. Birçok detay titizlikle değerlendirilmelidir. Hak kaybına
uğramamak adına bütün hususlar somut deliller ile desteklenmelidir. Bu nedenle mal rejimi tasfiye
davasında hukuki süreç mutlaka alanında uzman bir Ankara Mal Paylaşımı Avukatı veya Boşanma
Avukatı ile yürütülmelidir. Aksi takdirde aleyhinize sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Ankara Boşanma
Avukatı (Mal Rejimi Avukatı) olarak sizlere hukuki destek sağlamamızı isterseniz bizi her zaman
arayabilirsiniz.

Uyarı: Web sitemizde sizlere sunmuşolduğumuz bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve
yasal tavsiye olarak değerlendirilemez. Makalemizdeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve
herhangi bir işlem yapmadan önce hak kaybına uğramamanız için mutlaka avukatınıza veya bize danışmalısınız.