Aldatma Nedeniyle Boşanma Davası Ankara

ankara boşanma avukatı : (Zina) Aldatma Nedeniyle Boşanma eşlerden birinin, evliliği devam ederken üçüncü bir şahısile cinsel birliktelikte bulunması, Türk Medeni Kanunu gereği, aile mahkemelerinde özel yargılama usullerine tabi olarak görülen bir dava türüdür. Cinsel birliktelik nedeniyle boşanma davası, özel boşanma sebeplerinden biridir. Cinsel birlikteliğin varlığı ve mahkemede ispat edilmesi halinde, başka sebeplere bakmaksızın boşanmaya karar verilir.

Zina Nedir ?

Zina, evli birinin eşi dışında başka bir kimseyle cinsel birlikteliğe girmesi olarak tanımlanır.

Eşlerden birinin başka biriyle sarılması, öpüşmesi veya dokunması, Türk Medeni Kanununa göre zina olarak kabul edilmemektedir. Bu durumlar, onur kırıcı yaşam sürme nedeniyle boşanma davasının konusunu oluşturur. Evlilik dışı birisiyle cinsel birliktelik nedeniyle boşanma davası açabilmek ve zinadan bahsedebilmek için, bir başkasıyla cinsel ilişkiye girilmesi şarttır. Ancak, cinsel ilişkinin ispatı konusunda bazı karinelerden (bir şeyin varlığını gösteren işaret) yararlanılarak, cinsel ilişkiye girildiği yönünde sonuç çıkabilir. Örneğin, eşin başka biriyle aynı otel odasında kalması veya bir konutta karşı cinsle birlikte sabahlaması gibi durumlar, zina olarak değerlendirilir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

Aldatma, yani cinsel birliktelik nedeniyle boşanma davasında, boşanma kararının verilebilmesi için dört şartın bir arada gerçekleşmesi ve bu şartların mahkemede ispatlanması gerekmektedir.

• Eşlerden birinin, üçüncü bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması gerekir: Zina eyleminin tanımlanması için eşlerden birinin, evlilik dışında başka bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması şarttır.
• Zina eyleminin evlilik birliği sürerken meydana gelmesi gerekir: Eşlerden birinin zina eylemi, evlilik süreci devam ederken gerçekleşmelidir.
• Zina eyleminin gerçekleştiği tarihten veya öğrenilmesinden itibaren 6 aylık süre içinde dava açılmış olması gerekir: Zina nedeniyle boşanma davası, zina eyleminin gerçekleştiği tarihten veya aldatılan eşin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde açılmalıdır.
• Aldatılan eşin, eşini affetmemiş olması gerekir: Aldatılan eş, zina eylemini öğrendikten sonra bu durumu affetmemiş, kabullenmemiş veya göz yummamış olmalıdır.

Bu dört şarttan en önemli olanı, boşanma davasının 6 aylık süre içinde açılmasıdır.

Aldatma (zina) Nedeniyle Boşanma Davası Gizli Bir Şekilde Yürütülebilir Mi?

Hukuk sistemimizde duruşmaların genel olarak açık şekilde yapılması esastır, ancak bazı özel durumlarda duruşmalar gizli olarak da gerçekleşir. Zina nedeniyle boşanma davasında da tarafların isteği veya hakimin re’sen (kendiliğinden) uygun bulması ile duruşmalar gizli olarak yapılabilir.

Duruşmaların gizli yapılmasının gerekçesi, aile kurumunun korunması ve kişilik haklarının gözetilmesidir. Gizlilik kararı sadece duruşmalar için geçerli olmakla birlikte, tarafların dosyayı incelemesi veya suret almasını engellemez. Yani, savcılık tarafından verilen soruşturma evresindeki gizlilik kararından farklı olarak, sadece duruşmaların gizli yürütülmesini kapsar.

Aldatma (zina) Nedeniyle Boşanma Davasında Zaman aşımı Var Mıdır?

Aldatmaya dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası açmak için, aldatılan eşin zina eylemini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açması gerekmektedir. Yani, aldatılan eş durumu öğrendikten sonra 6 aylık süre içinde davayı açarak zinanın varlığını ispatlamalıdır (MK 161/2).

Zinanın varlığı daha geç öğrenilse bile, zina durmunun üzerinden 5 yıl geçmesiyle zina nedeniyle boşanma davası zamanaşımına uğrar. Bir başka deyişle, zina durumuna dayalı olarak boşanma davasını açabilmek için eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır. Aldatılan eş bu süre sonunda öğrense bile, 5 yıllık zaman aşımı gerçekleştiği için zina nedenine dayalı boşanma davası açılamaz.

Kısaca anlatmak gerekirse, 5 yıllık süreyi aşmış olup davanın en geç 5 yıl içinde açılması gerekmektedir; 5 yıllık süre dolmadan önce öğrenildiğinde ise öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde dava açılmalıdır.

Ayrıca, burada belirtilmesi gereken bir husus daha vardır. Kişi, 5 yıllık sürenin sona ermesinden sonra zina nedenine dayalı olarak boşanma davası açamasa da, özel sebep ile boşanma davası açmak yerine genel boşanma sebepleri ile açacağı davada gerekçe olarak bu zina eylemini gösterebilir. Yani, zina nedeniyle boşanma davası açmak yerine, genel sebeplerle boşanma davası açarak, zina eylemini karşı tarafa kusur olarak gösterebilir.

Boşanma Davası İle Zinanın (Aldatmanın) Varlığı Nasıl İspatlanabilir?

Aldatılan eş, zinanın varlığını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Kanıt aracı, somut olaylara göre değişkenlik gösterebilir, ancak genel olarak kanıt araçları aşağıda sıralanmıştır:

• Yazılı mesaj kayıtları: WhatsApp, SMS, Instagram, Facebook gibi platformlarda yapılan yazışmalar delil olarak kullanılabilir.
• Şahit ifadeleri: Şahit ifadeleri, boşanma davalarının en önemli delilidir ve bu davalarda ispat yükü genellikle şahit ifadeleri ile sağlanmaktadır.
• Telefon görüşme kayıtları: Telefon görüşme kayıtları da zina iddiasını destekleyebilir.
• Ses kayıtları: Zinanın varlığını kanıtlayacak ses kayıtları delil olarak sunulabilir.
• Çocuk sahibi olunması: Eşi dışında bir başkasından çocuk sahibi olunması da zina delili olarak kabul edilebilir.
• Konaklama kayıtları ve fotoğraflar: Otel konaklama kayıtları, evde birlikte vakit geçirdiklerine ilişkin fotoğraflar gibi belgeler delil olabilir.

Aile mahkemeleri kesin delillerle bağlı olmayıp, boşanma davasında her türlü delili özgürce takdir edebilir. Delillerin toplanması ile zina durumunun ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi sonucunda, ispatlanmış olması kaydıyla boşanmaya karar verilir. Zinanın varlığının kanıtlanması, bu hususların mahkemeye doğru delillerle ve doğru bir anlatımla sunulmasına bağlıdır. Bu noktada, zina nedeniyle boşanma davası sürecinin bir ankara boşanma avukatı yardımıyla yürütülmesi önemlidir.

Aldatılan Eşin Zina Nedeniyle Tazminat Alması Mümkün Müdür?

Zina sebebiyle boşanma davasına bakan mahkeme, tarafların maddi durumuna göre madur olan eşe dava sonunda belirli bir tazminat miktarının ödenmesine hükmedebilir. Tazminat miktarının belirlenmesi konusunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları bulunmaktadır. Bu kararlar doğrultusunda belirlenecek olan tutar, aldatan eşin rahatlıkla ödeyemeyeceği miktar olması gerekirken, aldatılan eşin de haksız şekilde zenginleşmesine neden olmamalıdır. Yargıtay, tazminat boyutunun belirlenmesinde bu ölçülere göre değerlendirilmesini öngörmektedir.

Aldatan Eşin Maddi Duruma Göre Ortalama Tazminat Miktarı Nedir?

Örneğin, asgari ücretli bir kişi aleyhine manevi tazminata hükmedilirken 40.000 TL – 100.000 TL arasında bir tutar belirlenebilir. Buna karşılık, aylık geliri 150.000 TL olan bir kişi aleyhine hükmedilirken tazminat miktarı 250.000 TL – 500.000 TL arasında olabilir. Bu rakamlar örnek olarak verilmiş olup, mahkemeler her somut olaya göre farklı miktarlarda tazminata karar verebilmektedir.

Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanılması Durumunda Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Mal rejiminin tasfiyesi, edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca genellikle yarı yarıya yapılması şeklinde düzenlenmiştir. Ancak, zina nedeniyle boşanma kararı verilmesi durumunda bu durum dikkate alınarak pay oranları değiştirilebilir. Hakim, zinanın varlığı halinde aldatan eşin payını düşürerek, aldatılan eşin payını artırabilir. Hatta bazı durumlarda aldatan eşin payını tamamen ortadan kaldırarak, tüm mal varlığını aldatılan eşe verebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 236. maddesi gereğince, hakimin bu yetkisi bulunmaktadır.

Zina (aldatma) Eylemi Sonrasında Af Hususu Nedir? Hangi Hususlar Af Sayılmaktadır?

Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası açabilmek için, zina yaşanılma durumunun öğrenilmesi sonrası aldatılan eşin karşı tarafı affetmemiş olması gerekmektedir. Affeden aldatılan eşin bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Af iradesi için Medeni Kanunda somut bir şekil şartı bulunmamaktadır. Af, sözlü veya yazılı olabileceği gibi açık veya kapalı bir şekilde de olabilir. kapalı aftan bahsedebilmek için eşin davranışları herhangi bir şüphe barındırmaksızın af niteliğinde olmalıdır.

Aldatma Eyleminden sonra af durumu nasıl yaşanır?

Örneğin, 3. bir kişiyle zina eylemi sonrasında evli eşlerin birlikte eğlenmeye gitmesi, tatile gitmesi, samimi pozlar paylaşması, bir arada etkinlikler yapması örtülü af olarak nitelendirilir. Tarafların ortak konutta birlikte yaşaması tek başına affın varlığına delil olmasa da, ortak konutu birlikte kullanmanın süresine göre örtülü af olarak değerlendirilebilir.

Örneğin, aldatılmanın öğrenilmesinden sonra tarafların iki hafta aynı konutta yaşaması, başka hiçbir somut delil bulunmadığında örtülü af olarak kabul edilemez; fakat 7-8 ay birlikte yaşamak örtülü af olarak değerlendirilebilir. Bu durumun yaşanmaması için ankara boşanma avukatı Elif Yiğit görüşmeniz sizin yararınıza olabilir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Ankara Boşanma Avukatı Gerekli Midir?

Özel bir boşanma davası olan zina (aldatma) nedeniyle boşanma davasında, sürecin alanında uzman bir Ankara boşanma avukatı ile yürütülmesi, hak kayıplarına uğramamak adına önemlidir. Bu tür bir boşanma davasında delillerin sunulması ve zinanın (aldatmanın) ispatlanması oldukça önemlidir. Ayrıca dava için öngörülen zaman aşımı sürelerinin varlığı da bir avukatın yardımı gerektirmektedir. Zina nedeniyle boşanma davası açmak için bir boşanma avukatı olarak tarafımızla süreci yürütmek isterseniz, iletişim numaralarımızdan bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Ankara Boşanma Durumu hakkında Sorularına Cevap Bulmak İçin Hemen İletişime Geçebilirsin.